İs Teknoloji, FOSTER Projesi İstihdam Taahhütlü KOBİ Destek Programı kapsamında aldığı destek sayesinde istihdam kapasitesini artırarak dijital arşiv projelerinde operasyonlarını hızlandırdı. Şirket doküman tarama, görüntü işleme, doküman arşivleme ve doküman yönetimi konularında yazılım ve servis büro tabanlı teknoloji ve ürünler geliştirerek anahtar teslim projeler sunuyor. İs Teknoloj, FOSTER Projesi İstihdam Taahhütlü KOBİ Destek Programı sayesinde iki vatandaşımızı ve iki geçici koruma altındaki yabancıyı istihdam etti. İstihdama yönelik bu yatırım sağladığı nitelikli iş gücüyle projenin ilerlemesine olumlu katkı sağlıyor.

İs Teknoloji’nin geliştirdiği hizmetler kâğıt tüketimini azaltarak doğal kaynakların korunmasına katkı sağlıyor. Dijitalleşme süreci ile enerji ve su tüketiminde de ciddi tasarruf sağlanıyor. Fiziksel kopyalama işlemlerinin yerine dijital ortamda belge yönetimine geçiş, enerji yoğunluğu yüksek cihazların kullanımını azaltarak karbon ayak izini düşürmeye yardımcı oluyor. Bu çevreye duyarlı hizmet iş dünyasının verimliliğini artırmanın yanı sıra doğal kaynakların korunması ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasına da önemli bir katkı sağlıyor. Bu yöntemle işletmeler maliyetlerini azaltırken hem de çevre dostu bir yaklaşım benimseyerek sosyal sorumluluklarını yerine getiriyorlar.

İs Teknoloji Genel Müdürü Şükrü Armağan, ilk girişim fikirlerine 1998 yılında üç arkadaş olarak EŞE Bilgisayar adı altında bilgisayar oyunu sattıkları ve bilgisayar tamiri yaptıkları bir dükkânda başladıklarını belirtti. 2014 yılında Neteksis adlı işletmeyi devralan arkadaşlar, şirketin adını İs Teknoloji olarak değiştirdiler. Bu tarihten itibaren yüksek bilgi teknolojileri ve nesneye yönelik uygulama geliştirme yaklaşımları ile kamu ve özel sektör IT projelerinin geliştirilmesinde önemli bir pay sahibi olarak sektörde öne çıkıyorlar.

İs Teknoloji, FOSTER Projesi İstihdam Taahhütlü KOBİ Destek Programı çerçevesinde dijitalleşme süreçlerini hızlandırarak hem istihdam kapasitesini artırıyor hem de sürdürülebilirlik adına önemli adımlar atıyor. Şirketin başarısı hem iş dünyasında verimliliği artırma hem de sosyal ve çevresel sorumluluklarını yerine getirme konularında örnek teşkil ediyor.

Didem Yayın, iş yolculuğuna 2010 yılında Türk Telekom TNT bayisinde başladı. Beş yıl süren bu deneyim sürecinde uzmanlaşan Didem Yayın, 2015 yılında saha personellerini yönetmeye başladı ve Türk Telekom’un farklı bir iş kanadında iş ortağı olarak faaliyetlerini sürdürdü. Şu anda ise Bursa, Kütahya ve Balıkesir bölgelerinde aktif bir şekilde faaliyet göstererek KOBİ’lerin mobil hatlarına internet satış hizmeti sunuyor ve dijitalleşmelerine odaklanıyorlar.

Yayınnet ekibinin önemli bir kısmı saha çalışanlarından oluşuyor ve firmaları ziyaret ederek teknik ihtiyaçlarına çözümler sunuyorlar. Ofisteki ekip ise satış işlemlerini gerçekleştiriyor ve Türk Telekom Sistemi’nde aktivasyon işlemlerini tamamlıyor. Yayınnet’in 33 kişilik ekibinin yarısı kadın istihdamından oluşuyor ve işlerini büyük bir özveriyle gerçekleştiriyorlar.

Yayınnet, pandemi döneminde işlerini koruyabilmek adına KOSGEB desteğinden yararlanarak istihdamını korudu ve bu desteğin önemli ölçüde katkısını gördü. Daha sonra FOSTER Projesi İstihdam Taahhütlü KOBİ Destek Programı’yla işlerini geliştirmeye devam etti.

 Yayınnet, proje kapsamında mevcut iki vatandaşımızın istihdamını korumanın yanı sıra, iki geçici koruma altındaki yabancı personel de istihdam etti. Ön lisans mezunu olarak işe başlayan geçici koruma altındaki yabancılar, işlerinin bir parçası olarak sürekli telefon görüşmeleri yaptıkları için Türkçeleri zamanla gelişti. Yayınnet, sürdürülebilirliğin önemine vurgu yaparak proje sona erdikten sonra da bu personellerin istihdamını korumayı taahhüt ediyor.

Pandemi döneminde yaşanan zorluklara rağmen, Yayınnet ekibi, proaktif yaklaşımları ve özverili çalışmalarıyla işlerini başarıyla devam ettirdi. Profesyonel hayatta başarıya odaklanan Didem Yayın, gelecekte de işlerini büyüterek gençlere ve kadınlara yönelik istihdamı arttırmayı hedefliyor. Yayınnet, sektördeki liderliğini sürdürerek dijital dönüşüm sürecinde KOBİ’lere destek olmaya devam edecek.

Ferhat Demir, aslen Mardin Nusaybinli olup, 1992 yılında İzmir’e taşınarak abisinin firmasında çalışmaya başladı. Burada kendini geliştirerek 15 yıl boyunca idarecilik ve ardından ustalık yaptı. Ustalık deneyiminin ardından kendini daha donanımlı hisseden Ferhat Demir, kendi firmasını kurma kararı aldı.

2016 yılında Mardin’e geri dönen Ferhat Demir, devletin sağladığı desteklerden yararlanarak bölgede istihdam sağladı. İlkfa Tekstil, çeşitli markalara fason ve pantolon üretimi yapıyor. Ferhat Demir’in hedefinde kendi markasını kurup uluslararası arenada faaliyet göstermek var.

Hem işletme sahibi hem de şirketin yönetim kurulu başkanı olan Ferhat Demir, KOSGEB aracılığıyla FOSTER İstihdam Taahhütlü KOBİ Finansman Destek Programı’nı öğrendi ve bu destekle hem makine alımı gerçekleştirdi hem de istihdam sağladı ve iş alanlarını genişletti. Ferhat Demir, proje sayesinde istihdam ettikleri iki vatandaşımız ve geçici koruma altındaki iki yabancı personelin deneyim ve çalışkanlıkları sayesinde şirketin büyümesine büyük katkı sağladıklarını ifade ediyor.

Şirketin geleceğe dair planlarında, yeni bir firma kurmak var. İnşaatını tamamladıkları yeni tesisin dört ay içinde faaliyete geçeceğini belirten Ferhat Demir, hedeflerinin 250 kişilik istihdama ulaşmak olduğunu ve bu sayede iş gücü açısından daha da büyümeyi amaçladıklarını vurgulamaktadır.

Riad Hantou, 17 yaşında lise son sınıftayken Türkiye’ye gelen geçici koruma altındaki bir yabancı. Türkiye’ye geldikten sonra eğitimine devam etmek istemiş ve açık öğretim lisesine kaydolup mezun olmuş. Türkiye’de annesi ve kardeşiyle yaşıyor; kardeşi hasta olduğu için ailenin geçimini sadece Riad sağlıyor. Türkiye’ye geldikten sonra farklı sektörlerde çalışan Riad inşaat işleri, terzilik ve üretim sektörlerinde çalıştıktan sonra elektronikte e-ticaret yapan bir firmada işe girmiş. Burada üç yıl çalışarak e-ticaret konusunda önemli tecrübeler edinmiş.  

Farklı firmalarda kısa süreli çalışmanın ardından Galepharma isimli ilaç firmasında işe başlamış. Galepharma’da Dış Ticaret Sorumlusu olarak görev yapan Riad, önceki iş deneyimlerinden edindiği e-ticaret bilgisiyle şirketin Arapça web sitesini kurmuş ve yurtdışındaki firmalara satış yapmaya başlamış. Riad FOSTER Projesinin en önemli unsurlarından olan sosyal uyumu işaret ederek farklı bir kültüre hızlı adapte olma fırsatı bulduğunu söylüyor. Şimdiye kadar başardıklarının ötesine geçmeyi hedefleyen Riad Galepharma’yı Orta Doğu’da tanınan bir firma haline getirmeyi ve e-ticaret alanında satışlarını artırmayı planlıyor.

Flexia Kablo, 2006 yılında kurulmuş olup, bakır tel ve granül kablo üretimi yapmaktadır. Şirket, 2012 yılında büyüme sürecine girmiş ve 2018 yılında daha büyük yeni bir fabrika açmıştır. Kalite Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi olan Coşkun Kadıoğlu’nun ve Yönetim Kurulu Başkanının liderliğinde, Flexia ihracat faaliyetleriyle büyümeyi hedeflemiş ve başarılı bir şekilde kapasite artırımına gitmiştir.

Flexia Kablo’nun proje kapsamında istihdam ettiği vatandaşımız ve geçici koruma altındaki yabancı personeliyle birlikte toplam 121 çalışanı bulunmaktadır.  Tüm personel, birbirlerinden öğrenmeye başladıkları yabancı dil sayesinde iletişimlerini güçlendirmiş ve iş birliklerini artırmışlardır.

Flexia Kablo, FOSTER Projesi İstihdam Taahhütlü KOBİ Finansman Destek Programı sayesinde hem ham madde alımını sağlamış hem de istihdam yaratmıştır. Ancak, deprem bölgesinde olmaları işlerini ticari açıdan olumsuz etkilemiş ve üretimleri bir süreliğine neredeyse durma noktasına gelmiştir. Bu zorlu dönemi atlatarak, işlerini tekrar rayına koymayı başarmışlar ve aldıkları destekle önce iki daha sonra ise altı kişi daha istihdam etmişlerdir. Şirket, gelecekte de büyümeyi hedeflemekte ve sektördeki başarısını sürdürmeyi planlamaktadır.

Recep Elmas’ın girişimcilik hikayesi lise yıllarında başladı. Coğrafya öğretmeninin sınıfta şirket kurmanın ve katma değerli üretimin önemini anlatması, Recep Elmas’ın kariyer planını şekillendirdi. Üniversite yıllarında da aktif bir öğrenci olan Recep Elmas, üniversitede robot topluluğunun kurulmasına öncülük etti ve Elektrik Mühendisleri Odası öğrenci komisyonunda görev aldı.

2011 yılında Sanayi Bakanlığı’nın yeni mezunlara doğrudan destek verdiği dönemlerde, Recep Elmas “Teknogirişim Sermayesi Desteği” projesine başvurdu. Askerdeyken üç gün izin alarak bu projeyi yazan Recep Elmas, asker dönüşü mülakata çağırıldıktan sonra ilk şirketini kurdu ve ticari hayata adım attı. Ardından ikinci şirketi Elmastek Mühendislik’i 2018 yılında İzmir’de kurarak yoluna devam etti.

Recep Elmas, hem firma sahibi olarak yönetim işlerini yürütüyor hem de elektrik ve elektronik mühendisi olarak ürün tasarımı ve mühendislik hizmetlerine bakıyor. Elmastek Mühendislik, çeşitli makine üreticileri ve fabrikalara özel olarak elektronik kontrol kartları üretiyor. Ürettikleri bu kontrol kartlarının gömülü yazılımlarını da kendi bünyelerinde yazan firma, yüksek teknoloji ile donatılmış bir dizgi hattına sahip. Bu dizgi hattı, saatte 40 bin komponent işleyebilme kapasitesine sahip olup, üretim süreçlerini bu hat üzerinde gerçekleştirmektedir.

Recep Elmas, FOSTER Projesi İstihdam Taahhütlü KOBİ Finansman Destek Programı’nı KOSGEB aracılığıyla öğrendi. Aldığı destek sayesinde kablo kesme makinesi, krimpleme, soketleme ve enjeksiyonla üretime yönelik makine yatırımları gerçekleştirdi. Proje Kapsamında mevcuttaki iki istihdamını koruyan Elmastek Mühendislik ayrıca iki uluslararası koruma altındaki yabancı çalışanı da istihdam ederek ekibini genişletti. Bu destekle makine parkurlarını ve kapasitelerini artırarak, kablo makineleri ile ilgili yatırımlar da gerçekleştirdi. Recep Elmas ‘Finansal destek olmasaydı bu yatırım mümkün olmazdı’ diyor.

Elmastek Mühendislik, aldığı bu finansal destekle sadece kapasite artışı sağlamakla kalmadı, aynı zamanda geleceğe dair büyük hedefler belirledi. Şirket, Avrupa’da bir şube açmayı ve yeni oluşturacakları ürünleri ve artan kapasiteleri ile Avrupa pazarına güçlü bir giriş yapmayı amaçlıyor.

Recep Elmas’ın azmi ve inovasyona olan bağlılığı, Elmastek Mühendislik’in başarısının temel taşlarını oluşturuyor. Elmastek Mühendislik, ileride teknoloji ve mühendislik alanında daha da büyük başarılara imza atmayı hedefliyor.

İkinci tur bilgilendirme toplantılarının ilki 5 Şubat 2024 tarihinde Kahramanmaraş’ta başladı. Daha sonraki bilgilendirme toplantıları proje illeri olan Konya, Ankara, Gaziantep, Kilis, Hatay, Şanlıurfa, Adana, Mersin, Kocaeli, İstanbul Anadolu Yakası, İstanbul Avrupa Yakası, Kayseri, Bursa, İzmir ve Mardin’de devam etti.

Toplantılarda, 29 Ocak 2024 tarihinde başvuruları başlayan İstihdam Taahhütlü KOBİ Destek Programı İkinci Destek Çağrısı kapsamında katılımcılara bilgi verildi.

Son başvuru tarihi 27 Şubat 2024 olan İkinci Destek Çağrısı kapsamında işletmelere 1 milyon TL’ye kadar geri ödemesiz destek sağlanacak. İşletmeler, bu desteği personel giderleri ile makine, teçhizat, kalıp, yazılım ve eğitim giderleri için kullanabilecek.

Avrupa Birliği tarafından finanse edilen, KfW Kalkınma Bankası tarafından yönetilen ve KOSGEB tarafından yürütülen Türkiye’de Sosyal ve Ekonomik Uyumu Teşvik Etmek için Özel Sektörün Güçlendirilmesi (FOSTER) Projesi İstihdam Taahhütlü KOBİ Destek Programı II. Çağrısı kapsamında yapılan I. ve II. Aşama değerlendirmeleri sonucunda desteklenecek KOBİ’ler belli oldu! Program kapsamında 6.964 başvuru alınmış olup, 2.845 KOBİ için destekleme kararı alınmıştır.

İstihdam Taahhütlü KOBİ Destek Programı II. Çağrısı kapsamında desteklenecek KOBİ’lerin 1.189’u, depremden etkilenen proje illeri Adana, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis ve Şanlıurfa’da faaliyet gösteriyor.

İşletmelerin destek süreci 1 Mayıs 2024 tarihi itibarıyla başladı. Program kapsamında işletmeler, personel giderleri ile makine, teçhizat, kalıp, yazılım ve eğitim giderleri için 1 milyon TL’ye kadar geri ödemesiz destekten faydalanabilecektir.

Türkiye’de Sosyal ve Ekonomik Uyumu Teşvik Etmek için Özel Sektörün Güçlendirilmesi (FOSTER) Projesi 6. Yönlendirme Komitesi Toplantısı 7 Şubat tarihinde hibrit olarak gerçekleştirildi. Toplantıda, FOSTER Projesi’ndeki ilerlemeler ele alındı. KOSGEB’te düzenlenen toplantıya Avrupa Birliği ve KfW Kalkınma Bankası temsilcileri ve paydaş kurumlarımız katıldı.

FOSTER Projesi İstihdam Taahhütlü KOBİ Destek Programı sayesinde, mevcut iki vatandaşımızın işini koruyup iki geçici koruma altındaki yabancıyı da istihdam eden Gaziantep merkezli Baran Tur, çevreye duyarlı iş uygulamalarıyla dikkat çekiyor. İklim krizi ve kaynak kıtlığı gibi küresel sorunlara karşı aktif bir tutum sergileyen firma, çevresel ve sosyal sorumluluklarını yerine getirme konusundaki kararlılığıyla ön plana çıkıyor. FOSTER ekibi olarak biz de firma ile bu konuda bir görüşme yaparak, bu süreçleri nasıl yönettiklerini sorduk. Firmada Kalite Güvence Uzmanı olarak çalışan Zeynep Aydaş, sorularımızı yanıtladı.

Karbon ayak izi ile nasıl tanıştınız?

Karbon ayak iziyle Yeşil Mutabakat sürecinde tanıştık. Daha doğrusu 2016’da Ülkemizin sürdürülebilirlik hedefleri açıklandıktan sonra karbon ayak izinden haberdar olduk ve Ticaret Odası’nın verdiği bir eğitimle karbon ayak izinin ne kadar önemli olduğunu öğrendik. Daha sonra, neden biz de bu farkındalığı oluşturmuyoruz, neden karbon ayak izini hesaplamıyoruz diye konuyla ilgili çalışmalar başlattık.

Çatı güneş panel sistemleri kurduk. İlk etap kuruldu şimdi ikinci etap için çalışıyoruz ve devlet desteğinden faydalanıyoruz. Su tasarrufu sağlayabilmek için özellikle işletme personellerinin kullandığı olmak üzere birçok hattaki musluğu fotoselliye çevirdik. Bu muslukların çoğunlukla açık unutulduğunu, hatta hafta sonu bile açık kaldığını tespit ettik. Hem güneş panelleri hem de su tasarrufundan maddi ve manevi önemli kazançlarımız da oldu ve herkes farkındalık kazandı. Yani bugün bir birim bile çevreye zararımızı azaltabiliyorsak insanlık olarak kazançlıyız.

Bu konuda diğer KOBİ’lerimize bir öneriniz var mıdır?

Bence bir etüt yaptırsınlar ve kendilerini bir kontrol etsinler. Bizim elektrik faturalarımız ne kadar, kaç kW enerji kullanıyoruz veya kaç ton su gidiyor, fire ne kadar çıkıyor gibi.

Ulaşım için şirket araçlarına ne kadar benzin harcandığı veya kaloriferlerde ısınma amaçlı doğalgaza veya kömüre, fosil yakıta ne kadar ısıl güç harcandığı, maliyetin ne kadar olduğu vb. konularda kendilerini kontrol etmeleri gerekiyor. Çünkü biz bunları kontrol ettikten sonra çok ciddi projeler ürettik.

Az önce değinmedim aslında, oraya da değinmek isterim. Mesela biz doğalgaz ve fosil yakıt olarak hiçbir şey kullanmıyoruz. Normalde 20 ton, 30 ton kömür kullanılıyormuş burada her yıl ısınmak için sadece. Ama şu an doğalgaza ve kömüre para vermiyoruz. Bu konuda da şöyle bir şey yaptık. Kompresördeki sıcak yağdan eşanjör ile ısı transferi yapıyoruz ve suyu ısıtıyoruz. Böylelikle kaloriferlerin suyunu basmış oluyoruz ve buradan da bir kazanç sağlamış oluyoruz.

Peki son olarak FSC vb. sertifikalarınız mevcut. Onlardan nasıl fayda sağladınız?

Aslında Avrupa’ya ihracat yapıyorsanız zaten dikkat etmeniz gerekir. Bugün çok büyük markalardan bir tişört aldığımızda da paket içinde gönderilen bilgi kağıtlarındaki FSC (Forest Stewardship Council / Orman Yönetim Konseyi) amblemini görürsünüz. Küçücük bir karton parçası olarak görülebilir ama izinli, kontrol altında olan ve sürdürülebilir ormanlardan kâğıt üretimi yapıldığı ibaresidir aslında FSC.

Size duyarlılığınız ve güzel çalışmalarınız için teşekkür ederiz.