Güven Elektrik Yatırımlarla Büyüyecek

Ankara’da orta ve yüksek gerilim elektrik malzemelerinin imalatını gerçekleştiren Güven Elektrik, yatırımlarla büyümeyi planlıyor. Şirketini Şanlıurfa’dan Ankara’ya taşıyarak uluslararası pazara açıldıklarını belirten şirket sahibi Zeki Tavas, FOSTER Projesi İstihdam Taahhütlü KOBİ Finansman Destek Programı kapsamında kullandıkları kredinin düşük faizli olması ve faiz/kâr payının %50’sinin sübvanse edilmesi nedeniyle avantajlı olduğunu söylüyor.

Şirkette ikinci kuşak temsilci olduğunu kaydeden 50 yaşındaki Zeki Tavas, kendini “girişimci ruhlu ve rekabetçi” olarak tanımlıyor. Bu özellikleri sayesinde sektörde büyük bir aktör olmak için şirketini Ankara’ya taşıyan Tavas, “Ankara’ya gelmemizle birlikte ticari hacmimiz ciddi anlamda artış gösterdi. Uluslararası pazara açıldık. Türkiye’de ve yurt dışında çok önemli projelerde görev alma fırsatı yakaladık. Geldiğimiz noktadan gayet memnunuz” diyor.

Yüksek gerilim, mobil trafo merkezi, yüksek gerilim enerji nakil hatları ile trafo izolatörleri ürettiklerini belirten Tavas, daha çok Türkiye’deki büyük yatırımcı ve müteahhitlerle çalıştıklarını anlatıyor. Afrika ve Ortadoğu’da ihracat pazarlarının olduğunu vurgulayan Tavas, işletmesiyle ilgili gelecek planlarını “Yüksek gerilim enerji nakil hatları ve trafo izolatörleri için ayrı bir izolasyon mekanizmasına yönelik bir yatırım yapmayı planlıyoruz. Otomobiller artık elektrikli akülere döndüğü için bu enerjiyi üretecek güneş panelleri ve endüstriyel akü üretmek hedeflerimiz arasında” şeklinde anlatıyor.

FOSTER Projesi İstihdam Taahhütlü KOBİ Finansman Destek Programı kapsamında sağlanan kredinin düşük faizli olması ve faiz/kâr payının sübvanse edilmesi nedeniyle işletmesine fayda sağladığını dile getiren Tavas, “Kredi, istihdam ve iş geliştirme alanlarında kapasitemizi artırmamıza imkân sağladı. Mevcut imalatımızın maliyetlerini düşürme konusunda da nakit akışına destek oldu” diyerek projenin sağladığı faydayı anlatıyor.  

Tepe Baca Bayilik Yoluyla Büyümeyi Planlıyor

34 yaşında genç bir girişimci olan İsmail Salih Tatlıoğlu’nun 2019 yılında kurduğu Tepe Baca ve Havalandırma Sistemleri firması, inşaat sektörüne yönelik paslanmaz baca üretimiyle sektörde ön plana çıkıyor. Bu işi kurmadan önce aynı sektörde faaliyet gösteren başka bir firmada çalıştığını belirten Tatlıoğlu, şimdi hem Türkiye’de hem de yurt dışında markasını tanıtarak işlerini büyütmeyi planlıyor.

Bu kapsamda ilk önce yurt içinde ardından da yurt dışında bayilikler kurmayı planlayan İsmail Salih Tatlıoğlu, paslanmaz çelik baca, atık ayırma sistemleri ve havalandırma kanal üretimi olacak şekilde üç ürün imalatını aynı çatı altında toplayan Ankara’daki tek firma olduklarının altını çiziyor.

Irak’a atık ayırma sistemleri ihraç eden Tepe Baca ve Havalandırma Sistemleri’nde 19 kişi çalışıyor. Tatlıoğlu, FOSTER Projesi kapsamında aldığı faiz/kâr payı desteği sayesinde sektörde rekabetçiliğini artırdığını söylüyor ve projenin faydasını “Faiz/kâr payı desteği kapsamında kullanılan kredinin faiz/kâr payı oranının düşük olması, vadeli çekleri nakde dönüştürüp ham madde almamıza katkı sağladı. İşletmemize piyasada rekabet açısından hız kazandırdı.” şeklinde aktarıyor.

Temizsoy’un Nakit Akışı FOSTER Projesi Sayesinde Rahatladı

İlk defa FOSTER Projesi ile banka kredisi kullanan Temizsoy Mobilya, aldığı kredi desteği sayesinde nakit akışını rahatlattı. Krediyle ham madde alımı gerçekleştirdiklerini belirten şirket ortaklarından Oktay Temizsoy, yeni hedeflerinin ihracatı artırmak olduğunu söylüyor.

1986 yılında kurulduğunda sadece mobilya iskeleti üreten şirket, şimdi işine döşeme imalatı da yaparak devam ediyor. 50 kişinin çalıştığı firmanın ortakları arasında yer alan Oktay Temizsoy, koltuk ve mobilya alanında 20 çeşit ürün gamı bulunduğunu da ekliyor. Firmayı büyütme sürecinde en çok insan kaynakları yönetiminde zorluk yaşadıklarını belirten Temizsoy, nitelikli personel bulmakta zorlanırken personel sirkülasyonunun fazla olmasının yarattığı sıkıntıları sosyal medya üzerinden daha fazla insana ulaşarak aştıklarını anlatıyor. Proje kapsamında sağlanan istihdamların da işletmeye bu konuda büyük fayda sağladığı gözlemleniyor.

COVID 19 pandemi döneminde alınan tedbirler kapsamında konteyner sevkiyatında aksamalar yaşandığını ve işlerinin etkilendiğini kaydeden Temizsoy, tedbirlerin ortadan kalkmasıyla işlerinin ve siparişlerin arttığını ve piyasanın normale döndüğünü de ekliyor. Kahramanmaraş depreminden ise ihracat odaklı çalıştıkları için etkilenmediklerini iletiyor.

Hemen hemen tüm Avrupa ülkeleri, Irak, Suudi Arabistan, Filistin, Özbekistan, Kazakistan, Kanada, Gana ve daha birçok ülkeye ihracat yaptıklarını anlatan Temizsoy, “İşletmemizin en önemli hedefi ihracatı arttırmak. Ayrıca makine-teçhizat parkurunu arttırıp insan yükünü azaltmak istiyoruz. Otomasyona önem veriyoruz ve bu konuda işletmemizi geliştirmek istiyoruz.” diyor. 

FOSTER Projesi İstihdam Taahhütlü KOBİ Finansman Programı’nın en çok nakit akışlarını rahatlattığını belirten Temizsoy’a göre Proje kapsamında sağlanın kredinin uzun vadeli ve düşük faizli olması en avantajlı tarafı olarak ön plana çıkıyor.

Mobilya Sektörü Kadın Eliyle Güçlendi

53 yaşındaki Esma İşel, kadınların mobilya sektöründe objektif ve estetik bir bakış açısıyla ortaya koydukları kaliteyi anlatıyor. Uzun yıllar boyunca farklı firmalarda kalibrasyon uzmanı, kontrol mühendisi ve makine mühendisi olarak çalışan İşel, şimdi mutfak masası, sandalye ve sehpa üreten aile şirketi T En Enerji’de çalışmaya başladı. Geçen yıl kardeşinin de desteğiyle aile şirketine ortak olan İşel, FOSTER Projesi kapsamında sağlanan krediyle malzeme ve ham madde alımı yaptıklarını söylüyor.

Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden 1991 yılında mezun olduktan sonra 1997 yılında güneş enerjisi üzerine yüksek lisans yapan İşel, Türkiye’de ilk defa kalibrasyon üzerine tez yazmış bir kadın olmanın haklı gururunu yaşıyor. İşel, kalite sistemleri ve kişisel gelişim konularında da eğitimler alarak erkek egemen mobilya sektöründe ön plana çıkıyor. İnsan kaynakları, finans ve kurumsal ilişkilerden sorumlu bir rol üstlenen İşel, kadınların sektörde çekingen davrandığını belirtiyor ve onları kendi işlerini kurmadan önce istedikleri işle ilgili eğitimlerini tamamlamaları ve ilgili destekleri takip etmeleri konusunda cesaretlendiriyor.

Kuruluşundan bu yana en çok ham madde bulmakta zorlanan T En Enerji; proje kapsamında sağlanan krediyi boru profil alımı gibi malzeme ve ham madde temini için kullanmış. Krediyi diğerlerinden ayıran en önemli ayrıcalığın ise düşük faiz/kâr payı oranları ve uzun vade fırsatları olduğunu vurguluyor.

COVID-19 pandemisi döneminde konteyner fiyatlarında artış kaydedilmesi ve nakliye süreçlerinin çok uzun zaman alması sebebiyle sıkıntılar yaşandığını belirten İşel, depremin etkilerini ise “Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası satış yaptığımız bayilerden mağazaları hasar gören işletmeler oldu ve hali hazırdaki siparişlerimiz iptal edildi. Depremin en büyük yansıması malzeme ve ham madde temininde yaşandı. Özellikle bir fabrikanın zarar görmesi sebebiyle boru profil temininde sorun yaşıyoruz.” şeklinde aktarıyor.  

İşletmelerine ait Bystol markasını Avrupa Birliği’ne tescil ettiren İşel, bundan sonraki hedeflerini ise “Turquality markasına sahip olmak” şeklinde açıklıyor.

Girişimci, Evini Satarak Başladığı İşini FOSTER ile Büyütüyor

Mustafa Kemal Üniversitesi İşletme mezunu 46 yaşındaki Alper Karaman, yıllarca bir mobilya şirketinde çalışarak işi öğrendikten sonra 2019 yılında hayalini kurduğu girişimcilik yolculuğuna adım attı. Karaman, FOSTER Projesinden aldığı destekle iş hacminin nasıl arttığını anlatıyor.  

Türkiye’de mobilyanın merkezi üretim üssü olan Kayseri’de doğan Karaman, memleketindeki birçok kişi gibi bu işten geçimini sağlıyor.  Sermayesini evini satarak yarattığı girişimcilik yolculuğunda Karaman, şimdi ranza, soyunma odası dolapları, katlanabilir portatif masa, buzdolabı gibi mobilya veya büyük metal büro malzemeleri ve eşyaların taşınabileceği tekerlekli aletler üretiyor.

Ayrıca kilit üreticisi yabancı bir firmanın Türkiye distribütörlüğünü de yürüten Karaman, önceden 13 yıl boyunca çalıştığı mobilya şirketinde üretimden planlamaya değişik alanlarda deneyim kazandıktan sonra girişimcilik hayalinin peşinden gitmeye karar veriyor ve FOSTER Projesi sayesinde aldığı destekle kaynak makinesi satın alarak makine parkurunda kendi statik boyahanesini kuruyor. Alper Karaman, projeden aldığı krediyi faiz/kâr payının düşük olması ve geri ödemenin “kolay” olması nedeniyle tercih ettiklerini ve kredi sayesinde önceden yapılan fason boyamalar yerine seri üretime geçtiklerini ve maliyeti düşürdüklerini belirtiyor. Karaman, günlük operasyonlarının içinde en büyük zorluğun ham madde sıkıntısı olduğunu belirtiyor.  COVID-19 pandemi döneminde işlerinin yüzde 50 oranında durduğunu ve personelin hala deprem nedeniyle tedirgin olduğunu söylüyor. Kahramanmaraş merkezli depremde kaydedilen zararı, hem kendi işletmesi hem de etkilenen insanlar adına azaltabilmek için, Karaman şu anda deprem bölgesindeki konteynerlere ranza üretiyor.

Duayen Yapı Ar-Ge ile Büyüyor

Üretiminin büyük kısmını ihraç eden ve yakında Dubai’de yeni bir fabrika açmayı planlayan Duayen Yapı, FOSTER Projesi’nden aldığı kredi desteğini Ar-Ge çalışmalarına yönlendirdi. İzolasyon malzemesi, boya ve tutkal üreten Duayen Yapı’nın İç Satışlar Müdürü Şengül Şahan, “Yapı malzemeleri, savunma sanayi ve endüstriyel alanlarda Türkiye’nin adını zirveye taşıyarak dünya standartlarında ve doğa dostu bir firma olma isteği en büyük motivasyonumuz” diye belirtiyor. 2015 yılında kurulan Duayen Yapı, 60 çalışana sahip olup bunların 35’i kadınlardan oluşuyor. Poliüretan ve epoksi bazlı izolasyon malzemeleri ile çeşitli boyalar ürettiklerini belirten Şengül Şahan, Ar-Ge merkezlerinde ürettikleri yangın boyalarının en özel ürünlerinden biri olduğunu ve malzemenin yangını 120 dakikaya kadar geciktirerek büyümesini engellediğini aktarıyor. Özellikle savunma sanayi ve askeriye tarafından büyük ilgi gören polyurea ürün gruplarının, bombalara, silahlara ve füzelere karşı kalkan görevi gördüğünü ve sektörde büyük fark yarattığını vurguluyor.  Tuzla Serbest Bölgesi’nde iki adet fabrika ve Dudullu’daki merkezlerinde de üretim hatlarının bulunduğunu kaydeden Şahan, ürünlerini 70 ülkeye ihraç ettiklerini anlatıyor. 17 Kimya Mühendisi ile faaliyet gösterdikleri Ar-Ge merkezlerindeki çalışmalarının kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Şahan, FOSTER Projesi İstihdam Taahhütlü KOBİ Finansman Destek Programı kapsamında kullandıkları krediyi Ar-Ge çalışmalarını genişletmek, şirket kapasitesini artırmak ve mevcut yurt içi ve yurt dışı ödemelerini daha kolay yapabilmek için kullandıklarını söylüyor. Şahan, kredinin sağladığı faiz/kâr payı desteği ve geri ödeme kolaylıklarına dikkat çekiyor

Babasından Devraldığı İşini İhracatla Büyütüyor

Babasının yanında metal işleme işini daha çok küçük yaşlarda öğrenen Ümit Özgül, makine mühendisliği okuduktan sonra başına geçtiği işini büyüttü. Şimdi Türkiye’nin önde gelen limanlarında sıvı yük depolama şirketlerine hizmet veriyor ve FOSTER Projesi kapsamında kullandıkları krediyle malzeme alımı yaptıklarını, bunun da kendilerini finansman açısından rahatlattığını söylüyor.

Levha sacları şekillendirme, lazer kesim, büküm, kaynak, boya işleri, montaj, bakım ve tadilat” işleri yaptıklarını anlatan Özgül, işini babasından devraldığında yaptıkları küçük ölçekli işleri, alınan yeni büküm ve lazer makineleriyle de geliştirerek şimdi daha büyük kitlelere hitap ettiklerini anlatıyor. 2010’lu yıllarda 15 kişiyle başladıkları metal işine şu an 80’den fazla çalışanıyla devam eden Özgül, karşılaştıkları en büyük sorunun nitelikli eleman bulmak olduğunu da ekliyor.

COVID-19 pandemisi döneminde iş hacimlerinin daraldığını, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ise işlerini etkilemediğini aktaran Özgül, bankacısından öğrendiği FOSTER Projesi İstihdam Taahhütlü KOBİ Finansman Destek Programı’nın en cezbedici özelliklerini “uzun vadeli olması, taksitlerin 3 ayda bir olması ve faiz/kâr payı oranının düşük olması” olarak sıralıyor. Yaptığı işlerde hak ediş karşılığı gelir elde ettiğini, bu nedenle kredinin ön finansman olarak onları rahatlattığını vurgulayan Özgül, aracı kullanmadan doğrudan ihracat yaparak iki büyük limanda yürüttükleri sıvı yük tankı ve boru hatlarının çekilmesi gibi projelerin yanı sıra yavaş ama emin adımlarla büyümeyi planlıyor.

Çıraklıktan Girişimciliğe Uzanan Yol

29 yaşında genç bir girişimci olan Aygün Keskin, kariyerine çırak olarak başladığı bobinaj firmasında ortak olarak devam ediyor. FOSTER Projesi İstihdam Taahhütlü KOBİ Finansman Destek Programı’ndan aldığı krediyle ham madde satın alarak üretimini artırmayı hedefliyor. Aygün Keskin, erken yaşlarda Gebze Aslan Bobinaj şirketinde çırak olarak işe başladı. Yanında çalıştığı ve işi öğrendiği ustası ve aynı zamanda patronu, işleri büyütmeye karar verince o da çalıştığı şirkete ortak oldu. Otomotiv, demir, döküm sektörlerinin çalışan sistemlerinin dönüşünü sağlayan elektrik motorların sarımını, bakım ve yenilemelerini yaptıklarını belirten Aygün, işletmeyi kurdukları günden bu yana en büyük eksikliğin nitelikli eleman olduğunu ifade ediyor. İş yoğunluğunu daha uzun çalışma saatleriyle aşmaya çalıştıklarını kaydeden Aygün, “Kocaeli’nde fabrikalar çift vardiya çalışırken biz ekip sayımızın az olması nedeniyle tek vardiya çalışıyoruz. Eleman sayımızı artırıp fabrikamızı kurmak istiyoruz. İş yerimiz 60 m2 kurulu bir alana sahipti, 500 m2’ye taşıdık. Şimdi hayalimiz 1000 m2’ye taşınmak” diyor. FOSTER Projesi kapsamında yararlandığı finansman desteği ile ham madde aldıklarını kaydeden Aygün, “Kredinin faydasını en çok bakır fiyatlarının değişkenliğine bağlı yaşanan ödeme sıkıntılarında sağladığı kolaylıkla gördük.” diyor.

Adams Diş FOSTER Projesi’nden Kullandığı Krediyle Geleceğini İnşa Ediyor

FOSTER Projesi’nin Gaziantep’teki yararlanıcıları arasında yer alan Adams Diş, 43 yaşındaki Teyfik Ali Demir’in ikinci girişimcilik teşebbüsü. Daha önce Gaziantep KÜSGET Sanayi Sitesi’nde oto tamir işi yapan Teyfik Ali Demir, 5 yıl önce kurduğu firmasında şimdi diş protezi üretiyor. FOSTER Projesi sayesinde ham madde ihtiyacını karşılayan Demir’in hayalinde hem işini devam ettirmek hem de öğrenmek isteyenlere bu işi öğretmek yer alıyor.

Küçük yaşlardan bu yana diş protezi sektörüne olan merakına kayıtsız kalamayan Demir, oto yedek parça işletmesini kurduktan sonra konuyla ilgili bir eğitime katılmış. Bu esnada bir diş polikliniğinde çıraklık da yaptığını belirten Teyfik Ali Demir, İşletme Yönetimi ön lisans eğitimiyle edindiği bilgileri işine yansıtmış. Demir, şimdi toplam 24 çalışanıyla günde ortalama 150 diş protezi üretiyor. Eğitimin önemine inanan Demir, en büyük hayalini imalata devam ederken aynı zamanda eğitim merkezi haline getirebilecekleri bir işletme kurarak diş alanındaki eğitim açığını 5 yıl içerisinde kapatmak olarak aktarıyor.

“Teknolojik açıdan ve kapasite olarak Gaziantep’te iyi bir durumdayız. 3D yazıcıların da teminiyle birlikte çalışmalarımızı %60 oranında dijitale çevirmeyi başardık. COVID 19 pandemisi döneminde %10-15 kapasiteyle çalıştık; deprem nedeniyle bir hafta işlerimiz durdu ama şu anda iyi durumdayız” diyen Demir, FOSTER Projesi’nden aldığı desteğin işletmesinin geleceğinin inşasındaki faydasını ise şu sözlerle özetliyor: “Kullandığımız bu krediyle iki yıllık ham madde ihtiyacımızı karşılamış olduk. Kur farkından dolayı hem gelecek dönem maliyetinden kurtulmuş olduk hem de karımızı arttırmış olduk. Ayrıca nakit para ile ham madde alabilme olanağı sunduğu için tedarikçiden yüksek iskonto alabildik.”

Ravanda Halı Finansman Desteği ile Rahatladı

Türkiye’de binlerce ailenin geçim kaynağı olan halı dokumacılığı denince ilk akla gelen şehirlerden biri de Gaziantep oluyor. Şehirde faaliyet gösteren Ravanda Halı da bu alanda önde gelen aile işletmelerinden biri. 228 çalışanı olan Ravanda Halı’nın Şirket Müdürü Mustafa Uzanır, FOSTER Projesi kapsamında faydalanılan kredinin vadesinin uzun olmasının avantajına vurgu yaparken “Uzun vadede kredi bulmanın bu kadar zor olduğu bir dönemde bir de faiz/kâr payı desteği alabiliyor olmamız krediyi çok daha cazip hale getirdi” diyor.

“Burası 3 kuşaktır süregelen bir aile işletmesi. Faaliyetimiz ilk başta ufak bir makineyle ve el dokumasıyla başladı; sonrasında her geçen sene ürün gamımız gelişti. Ben bu sektörün içine doğdum da diyebilirim” diye anlatıyor Mustafa Uzanır şirketlerinin hikayesini. 9 yıldır şirkette çalıştığını kaydeden 35 yaşındaki Uzanır, şu anda polyester halı ve baskı halılarının talep gördüğünü, üretimlerinin ağırlıklı olarak ihracata dönük olduğunu anlatıyor ve ekliyor: “İhracat yaptığımız ülkeler arasında Kanada, Suudi Arabistan, İngiltere, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkeler var. Ürünlerin % 5’i iç piyasaya gidiyor”.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli olarak yaşanan deprem felaketi nedeniyle 2 hafta fabrikalarının kapalı olduğunu aktaran Uzanır, yaşanan kayıpların üretimlerine yansıyan etkisini anlatırken finansmana erişim ihtiyacının daha da önem kazandığına değiniyor ve FOSTER Projesi kapsamında aldığı kredi ile durma noktasına gelen işlerin tekrar canlandığını paylaşıyor.

İstihdam Taahhütlü KOBİ Finansmanı Destek Programından aldığı krediyle ham madde satın aldıklarını kaydeden Uzanır, şirketlerinin büyüme sürecinde en büyük zorluğun finansmana erişimde yaşandığını söylüyor. “Bizim sektörde ham madde ithaldir. Ham maddenin yani ipliğin halıya dönüşmesi ortalama 6 ay gibi bir süreç alıyor. Bu durumda elimizde nakdin olması bizi çok rahatlattı.” diyor.